İSTİKLAL KADINLARI ...

Kadın ve İstiklal Marşı

Sene 1857.

Mart ayının 8. günü. Yer Amerika Birleşik Devletleri'nin New York kenti. Hava ayaz mı ayaz. Bir tekstil fabrikasının önünde bir nümayiş var. Yaklaşık 40.000 işçi o gün grev yapıyor. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi için iş bırakma eylemindeler.

*

Amerikan polisi acımadan coplarla kalabalığın üzerine kadın erkek demeden saldırır. İşçiler fabrikanın içine kaçarlar. Polis ve diğer güvenlik kolları işçileri fabrikaya kilitler.

*

Fabrikanın önüne barikatlar kurulur. O esnada fabrikada yangın çıkar. İşçiler can havliyle fabrika kapısının kilitlerini kırarlar ve barikatları aşarlar. Bu hengamede 129 KADIN İŞÇİ feci şekilde yanarak can verir.

*

Ertesi gün cenaze törenine 10.000 kişiden fazla insan katılır.

*

1910 senesinde olaydan 53 yıl sonra Danimarka'nın Kopenhag şehrinde toplanan Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda 8 mart gününün tekstil fabrikasında ölen kadın işçiler anısına "Dünya Kadınlar Günü" olarak kabul edilir. Ve Birleşmiş Milletler 1997 senesinde 8 martı "Dünya Kadınlar Günü" adı altında anılmasını kabul eder... Türkiye'de ise 1921'de kutlanmaya başlanmıştır...

*

Sekiz mart bana göre kutlanacak bir gün değil YAS TUTULACAK bir gün olması gerekir. Bir gün değil her gün kadınlar günü olması gerekir. Onların nefesi her yerde var. Doğumdan ölüme kadar her zaman kadınlar var. Cennet onlara daha yakın. Onlar tarlalarımız. Verimli ve nazlı... Cüsselerinden büyük yürekleri var, dünyalara bedel kalpleri var. Analarımız, bacılarımız, eşlerimiz...

*

Şerife Bacı, Halide Edip Adıvar, Nezahat Baysel, Erzurumlu Kara Fatma, Halime Çavuş, Gördesli Makbule, Çete Emir Ayşe ve Tayyar Rahmiye... Bu isimler Kurtuluş Savaşı'nın kadın askerlerinden bazıları...

*

Şerife Bacı'nın hikayesini aktaralım, ne demek istediğimiz anlaşılsın...

Şerife Bacı, Kurtuluş Savaşı esnasında İnebolu kışlasındaki cephanelerin Ankara'ya sevkiyatında kağnılarla yük taşıyanlar arasındadır. Çetin kış şartları sebebiyle yolda kucağındaki çocuğuyla donarak can vermiştir. Şerife Bacı'yı cephaneler ıslanmasın diye battaniyesini mühimmatların üzerine örtmüş, bebeğini de donmaması için kucağında sımsıkı tutmuş vaziyette bulurlar yol kenarına...  Sene 1921...

*

Bu kadınlar sayesinde İstiklal Marşı yazıldı. Mehmet Akif'e ilham verenler bu kadınlardı...

Elleri öpülesi, saf ve temiz, grev nedir bilmez, yuvanın mimarı ve koruyucusu, evde ana, tarlada işçi, kocasının eşi, namus timsali...

Bu insanı yuvasından koparırsanız kıyamet alametlerinden birisi daha gerçekleşmiş demektir.

Dünya Kadınlar Günü deyip aileden koparıp bireyselleştirilirse kadın aile çöker, nitekim batı, ecnebi, muasır dediğimiz tek dişi kalmış canavarın haline düşeriz.

*

Kadınına sahip çıkan toplum kazanır,

Kadınına sahip çıkanlar bir daha İstiklal Marşı yaz/a/mazlar.

*

"Anne cennet kapılarının ortasındadır." (İbn Hanbel, V, 198);

"Cennet annelerin ayakları altındadır." (Nesâî, Cihad, 6)

Anne medeniyetin sigortasıdır...

Annemize sahip çıkalım

Vesselam...

NOT: İstiklal Marşı'nın 12 Mart 1921 tarihinde TBMM tarafından Milli Marş olarak kabul edilişinin 100 yılı kutlu olsun ülkeme.

Prof. Dr. İbrahim DEMİRKAN

Yorumlar