Üyelik Girişi
Faaliyetler
Takvim

SİZ BİLEMEZSİNİZ

Siz Bilemezsiniz




Ey Obama,

Ege Denizi'nde fırtınalı ve soğuk bir günde lüzumundan fazla insan istifiyle dolu Çin malı şişme bir botla karşıya geçerken ağırlık yapmasın diye kıyamadığı uzun saçlarını kesen daha henüz 10 yaşındaki Suriyeli sığınmacı kızın hissettiklerini sen bilemezsin...

*

Ey Putin,    

Hava bombardımanı esnasında evi yıkılmış, ailesi telef olmuş, her yerin toz duman olduğu o kıyamet gününü andıran mahşeri kargaşada eli yüzü toz ve hatta kanlar içinde daha yeni "anne" demeyi öğrenmiş 1.5 yaşındaki çocuğun "anneeee" diye feryadının ne anlama geldiğini sen bilemezsin...

*

Ey Merkel,  

Sınırı geçen sığınmacıların fotoğrafını çekmek isteyen gazetecilerin fotoğraf makinesini silah sanan ve ellerini havaya kaldırıp teslim olmuş intibaı uyandırmaya çalışan ve "ne olur bizi vurma" diye beden dili ile haykıran 4-5 yaşlarında ki o çocukların ne yaşadıklarını sen bilemezsin...

*

Ey Cinping,  

Silahların yıllardır susmadığı ve insanların dahi açlıktan öldüğü o coğrafyada yeni doğum yapmış bir kedinin yavrularına yiyecek bulmak için biçare halini, patlamalardan kulaklarının sağır ve şarapnel parçalarından gözlerinin görmez olduğunu ve yavrularına yemek verememenin ne demek olduğunu sen bilemezsin...

*

Ey Cameron,  

Ey Hollande,  

Zamanında o bölgeyi hoyratça pay ettiniz, yediniz, kemirdiniz geriye enkaz bıraktınız. Şimdi bu enkazın altında masumlar eziliyor, mağrurlar fink atıyor. Hepsi sizin eseriniz. Osmanlıya özlem bu yüzden, halen organik bağ ve duygusal ilişkiler canlı. Bu ilişkinin kadimliğini siz nereden bileceksiniz...

*

Ey Juncker, 

Muasır, gelişmiş, modern, insan hak ve hürriyetlerine saygılı, hayvan refahını gözeten, demokratik, adil olduğunuzu iddia ediyorsunuz ama bu hep kendi ırkdaşlarınıza hatta dindaşlarınıza nasip oluyor nedense. Vatanını, namusunu, ailesini, parasını, pulunu ve geleceğini kaybetmiş bir insanın ne/ler yapabileceğini sen bilemezsin...

*

Ey Ruhani, 

Arkadaşlık ettiğin, peşinde koştuğun ve  her türlü kirli işlerine alet edildiğin güruh senin inancında da yeri olan Allah'a inanan insanları doğruyor, katlediyor. Bu ne biçim bir imandır. Bu nasıl çelişkidir. Sana yıllardır ambargo uygulayan ülkelerin kucağındasın farkında değilsin. Bu süreçte amborgaya uymayan tek ülke komşun Türkiye idi. Şimdi küllerine muhtaç olacağın ülkeye sırtını çeviriyorsun. Dünya sana sırtını çevirdiğinde kucağını açan tek ülke Türkiye'nin samimiyetini sen anlayamazsın...

*

Ey Esat,  

Ankara'da Küçükesat diye bir semt var sen ondan da küçükmüşsün.

Ülkeni yedi düvele peşkeş çektin.
Hepsi mevzi alma ve alan işgal etme ile meşgul.
Seni parçalıyorlar ve sen zevk alıyorsun.
Hani celladına aşık olma diye bir tabir var, Stokolm sendromu derler.
Boynuna yağlı ipi geçireceklere teslim etmişsin memleketin anahtarını.
İkbal uğruna ülkeni tarihe gömeceksin.
Tarih nasıl yazılır, akışı nasıl değiştirilir sen bilemezsin...

*

Ve Ey Güneydoğu, 

Dünya kurulduğundan ve yeryüzü tasarlandığından itibaren hep cazibe merkezi oldun.

İlk defa yerleşik hayat, ilk defa hayvan ve bitki evcilleştirilmesi, ilk para, ilk defa tarım faaliyetinin yapıldığı ve bir çok medeniyetin konaklamak için tercih ettiği mekanlar oldun. Talibin çoktu. Bereketli Hilal dediler sana. Dinlerin kesişme noktası oldun. Ama barındırdığın, beslediğin insanlar hep sana ihanet etti. Huzur vermediler sana. Ve vermeyeceklerde. Sana tecavüz edenlerin amaçlarını sen bilemezsin...

Prof. İbrahim DEMİRKAN
Bu makale 03.03.2016 tarihinde Gazete3 Tercüman köşesinde yayınlanmıştır



1065 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Şiir Köşesi
Özlü Sözler
El ele, daha iyiye, daha güzele !
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam48
Toplam Ziyaret115662