Ülken için yaşa, aşkın için ölÜlken için yaşa, aşkın için öl Son günlerde yaşanan küresel ve yerel hareketlenmeler yeni bir dünya düzeninin inşaatının başladığını gösteriyor. Hem içeride hem de dışarıda gelişen ve kontrol edilemeyen hadiseler zinciri bunu gösteriyor. *** Sıradan bir vatandaşa ulaşan bilgiler daha ziyade yazılı ve görsel basın tarafından servis edilen haber yumağından oluşmaktadır. Yani bizim edindiğimiz haberler, aslında devletler ve hükümetler bünyesinde devasa ve küresel kapasitedeki olayların sadece bize yansıyan kırıntılarıdır. Bu cihetten bakıldığında yapılan yorumlar ve münazaralar/tartışmalar hiçbir zaman yeterli ve bilimsel değildir. *** Safhalaşma had safhaya erişmiştir. Nerede durduğunuz sizi maalesef bir camianın mensubu addetmektedir. Duruşunuz dik bile olsa diğer cenahtan size eğri muamelesi yapılmaktadır *** İşte burada NE İÇİN YAŞAYIP, NE İÇİN ÖLDÜĞÜNÜZ önem zar etmektedir. *** İnsanlar öncelikle sağlıklı ve müreffeh yaşamak arzusundadır. Bu arzu zarar görürse, tekrar istikrar kazanmak ve arzu ettiği yaşam kalitesine kavuşmak için eli, dili veya kalbi ile düzeltmek ister, arzusunu yerine getirmeye çalışır. *** Arzusunu yerine getirmede yetersiz kalırsa dış yardım alır ve gücü yettiği kadarıyla destek verenlere destek verir. Yeri geldiğinde o camiaya teslim olur. Nefer gibi gözünü kırpmadan aşkı için ölür. Artık kendi kendine karar verme iradesini yitirmiş ve üyesi olduğu topluluğa her türlü teslimiyeti kabul etmiştir. Çoğu eylemini düşünmeden ve topluluk çıkarı için yapar. *** Ahmet Davudoğlu’nun Stratejik Derinlik kitabının önsözünde şu ifadeler anlamlıdır (Lütfen iki kez okuyunuz); “Dinamik bir süreçten geçen bir toplumun bireyi olarak o toplumla ilgili stratejik analizler yapmak, hızla akan ve debisi yüksek bir nehrin içinde seyrederken o nehrin yatağı, akış hızı, akış istikameti ve başka nehirlerle olan ilişkisi konusunda fikir yürütmeye benzer. Hem incelediğiniz nehrin içinde sizde akmaktasınızdır, hem de bu akışın özelliklerini anlama ve bu özelliklere göre nehrin bütünü hakkında bir tasvir, bir açıklama, anlamlandırma ve yönlendirme çerçevesi oluşturma sorumluluğu taşımaktasınızdır. Nehrin dışına çıkarak baktığınızda sizinle birlikte akan zerreciklerin ruhuna ve kaderine yabancılaşarak ahlaki kayıtsızlık içindeki sıradan bir gözlemci durumuna düşersiniz; nehrin akıntısına kendinizi bırakarak sürüklendiğinizde ise varolan gerçekliği ne hakkıyla anlayabilir ne de bu gerçeklikle ilgili kendi iradenizi oluşturarak tarihe ağırlık koyabilirsiniz. Bu ikilem içinde nehrin ruhuna ve kaderine yabancılaşmak AHLAKİ SORUMLULUK, nehrin akıntısına kapılmak ise BİLİMSEL SORUMLULUK alanını DARALTIR.” *** İki kez okuduğunuzu kabul ederek!!! Burada bizim yapmamız gereken şey BİLİMSEL SORUMLULUĞUN gereği yeri geldiğinde nehrin dışına çıkıp, nehrin yatağı, akış hızı, akış istikameti ve başka nehirlerle olan ilişkisi konusunda fikir yürütmek ve AHLAKİ SORUMLULUĞUN gereği yeri geldiğinde nehir yatağına sımsıkı tutunup nehrin akışına kendimizi bırakmaktır. *** Ahlaki ve bilimsel sorumluluk arasında dengeyi sağlayamayan bireyler kendi içinde kişisel tutarlılık sağlayamaz, sosyal ve kültürel bir aidiyet alanı oluşturamaz ve evrensel geçerlilik alanına nüfuz edebilmesi çok zordur. *** Bir bilgeye sorarlar; “Seyahat, bulunduğunuz yerden başka bir yere gitmek midir?” Bilge cevap verir; “Seyahat, düşüncelerinizi değiştirmek, önyargılarınızdan kurtulmaktır” der.
***
İleride karşılaşacağımız beklenmeyen olaylarla dolu seyahatimizde HEPİMİZE İYİ YOLCULUKLAR! Lütfen kemerlerinizi olması gerektiği gibi bağlayınız ve kendinize göre ayarlayınız. *** Bugünkü yazıyı başlığa atıf yaparak şöyle bitirelim;
Ne için yaşarsan yaşa ama adam gibi yaşa Kimin için ölürsen öl ama doğru-dürüst öl.
Başlıktaki ifade TRT1 kanalında yeni başlayan KIZILELMA dizi filminin sloganıdır. Dizi Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) içerisinde cereyan eden olayları anlatıyor. İlk bölümde bazı mesajlar verildi. İlerleyen bölümlerde hassas konulara temas edeceğini daha ilk bölümde hissettirdi. Güzel günler dilerim. |
11303 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |